"Kentleşme Şurası Sonuç Bildirgesi"/4 - 7 Mayıs 2009/ANKARA

T.C. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI

KENTLEŞME ŞURASI 2009

GENEL KURUL ÇALIŞMALARI

4 – 7 Mayıs 2009

ANKARA

“KENTLEŞME ŞÛRASI SONUÇ BİLDİRGESİ”

     “Bayındırlık ve İskân Bakanlığı yerleşme, şehirleşme, yapılaşma, planlama, uygulama, altyapı, imar ve afetlere hazırlık konularında mevcut yasalara sahip olduğu sorumluluk, kurumsal deneyim ve bilinçle kamu hizmetlerinde ülkemizin ve kentlerimizin imarına yönelik çalışmalarına devam etmektedir. 2008 itibariyle dünya nüfusunun yarısı ve Türkiye nüfusunun üçte ikisi kentlerde yaşamaktadır.

     1950’li yıllardan itibaren başlayan hızlı kentleşme sürecinde Türkiye kentleri, fizikî bir büyümenin yanı sıra, beraberinde getirdiği sosyal, ekonomik, çevresel ve kültürel boyutlarda önemli gündem maddeleri ile karşı karşıyadır. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından başlatılan Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı Hazırlama Projesi (KENTGES) başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların çalışmalarına temel teşkil etmesi amacıyla 27 Mayıs 2008 tarihinde hazırlık toplantılarıyla başlatılan Kentleşme Şûrası 04 ve 07 Mayıs 2009 tarihlerinde düzenlenen Genel Kurul çalışmalarıyla tamamlanmıştır. Şûrada Komisyonlar tarafından hazırlanan raporlar müzakere edilerek onaylanmıştır. Hedef, ülkemizin kentsel gelişme dinamiklerini sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde değerlendirmek ve yaşanabilir yerleşmelere ulaşmak için, akılcı stratejilerle somut eylemlerden oluşan bir program oluşturmaktır.           

      Şûra komisyonları, planlama sistemi ve kurumsal yapılanma, kentsel teknik altyapı ve ulaşım, kentsel dönüşüm, konut ve arsa politikaları, afetlere hazırlık ve kentsel risk yönetimi, kentsel miras, mekân kalitesi ve kentsel tasarım, iklim değişikliği, doğal kaynaklar, ekolojik denge ve enerji verimliliği, kentsel yoksulluk, göç ve sosyal politikalar, bölgesel eşitsizlik, yerel kalkınma ve rekabet edebilir kentler, kentlilik bilinci, kültür ve eğitim, yerel yönetimler katılımcılık ve kentsel yönetim olarak on başlıkta belirlenmiştir. Toplam 151 kurum ve kuruluştan katılan 296 üye, sorun, strateji ve eylemleri kapsayan tabloları hazırlamışlardır. Ankara’da 356 üyenin katılımıyla  toplanan Kentleşme Şûrası Genel Kurulu’nda kabul edilen   raporlarda yer alan tespit ve önerilerden aşağıda özetlenen hususların şûra sonuç bildirgesinde yer almasına karar verilmiştir. Türkiye’de mekânsal planlama alanında bütüncül bir bakış açısının geliştirilmesinin gerekli olduğu belirlenmiştir. Mevcut durumdaki çok parçalı kurumsal yapının ve dağınık planlama yetkilerinin birlikte ele alınması ve çerçeve bir kanun ile yeni bir planlama yaklaşımı ve planlama sisteminin geliştirilmesi gerekmektedir.       

      Yeni planlama yaklaşımı; katılımcı, müzakereci, dinamik ve disiplinler arası gerçekleştirilen ve planı yalnızca fiziksel müdahaleye odaklanan nihai bir belge olarak değil, doğal ve kültürel değerlerin korunmasıyla sosyoekonomik gelişme için araçları ortaya koyan birleştirici ve devamlılığı olan stratejik amaç ve hedefleri içeren izleme ve değerlendirme sistemi olan ve geri beslemeyi öngören esnek bir süreç olarak tanımlanmalıdır.      

     Önerilen planlama sisteminin salt kentleri değil, aynı zamanda kırsal yerleşmeleri ve kırsal kent sürekliliğini de kapsayacak şekilde oluşturulması, stratejik planlama yaklaşımıyla ülke mekânsal gelişme stratejisinin hazırlanması gerekli görülmektedir. Mevcut planlama araçlarının dar kapsamı göz önüne alındığında uygulamaya yönelik arazi düzenlemeleri, vergilendirme, finansman sağlama ve ekonomik kayıpların telafisi konularında yeni uygulama araçların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.          

     Her kademedeki planlama faaliyetleri için gerekli olan doğru, güncel ve sürekli veri akışının sağlanması konusunda müstakil bir yapılanmaya gidilmesi, mekânsal veri altyapısının geliştirilmesi ve bilginin yönetilmesi, arşivlenmesi ve paylaşıma sunulmasını içeren mekânsal veri sisteminin geliştirilmesi gerekmektedir. Planlama etiğinin geliştirilmesi ve planlamada etkinliğin artırılması sağlanmalıdır.         

     Teknik altyapı ve kentsel ulaşım sistemi, kentlerin mekânsal gelişiminde üstlendikleri belirleyici rol ile kentlerde sürdürülebilir gelişmenin sağlanması konusunda özel bir yere sahiptir. Kentsel teknik altyapı kapsamında kent planlama ile teknik altyapı planlaması arasındaki eşgüdüm eksikliği giderilmeli ve herhangi bir imar planı değişikliği önerisinde, değişikliğin teknik altyapıya ilişkin etki analizi çalışmasının zorunlu kılınmasına dair düzenlemeler yapılmalıdır. Kentsel altyapı sisteminin uzun vadeli planlaması ve işletme verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Bu sebeple, kayıpların önlenmesi ve yağmur suyunun bir kaynak olarak kullanılması konusunda projeler geliştirilmelidir. 

     Kentsel ulaşım alanında, kent planlarıyla ulaşım planları bütünleşik olarak hazırlanmalı ve trafik etki analizleri yapılmalıdır. İmar mevzuatında sürdürülebilir kentsel gelişmeyi destekleyen toplu taşım ve bisiklet kullanımını özendirici, yaya öncelikli ve sürdürülebilir ulaşımı teşvik  eden kentsel gelişme modellerine dayanan planlama ilkeleri benimsenmelidir. Kentsel ulaşımla ilgili ulusal düzeyde temel politikaları, öncelikleri ve ilkeleri içeren kentsel ulaşım stratejisi belirlenmeli ve yerel yönetimler için bağlayıcı bir çerçeve oluşturulmalıdır.         

     Yüksek nüfus artışının sürdüğü kentlerde, konut sorunu, güncelliğini korumaktadır. Talep ile ruhsatlı konut arzı arasında yerleşmelere göre önemli farklılıklar bulunmaktadır. Düşük ve orta gelir gruplarını konut edinmede karşı karşıya bulunduğu ekonomik zorlukların aşılması konusunda arsa arzından başlayarak konut ve dönüşüm stratejilerinde bütüncül bir yaklaşım geliştirilmesi gerekmektedir. Arsanın konut üretimi üzerindeki etkisi dikkate alınarak, tüm yerleşmelerde iyi işleyen bir arsa sunumunun koşulları oluşturulmalıdır. Kadastral mülklerin imar parsellerine dönüştürülmesinde değer esasına geçilmeli, düzenleme ortaklık payı emsal ile ilişkilendirilmelidir.

     Bütünleşik bir konut politikası geliştirerek dar ve orta gelirlilerin nitelikli konut edinmelerine olanak sağlayacak stratejiler oluşturulmalı, kiralık sosyal konut sunumu teşvik edilmeli. Yöresel özelliklere, sosyal ve kültürel    yapıya duyarlı konutların ve konut alanlarının tasarımı ve üretimi desteklenerek kaçak yapılaşmayı caydırıcı önlemler güçlendirilmelidir. İmar mevzuatına uygun, paylaşmada denetim sisteminin etkinleştirilmesi ve imar konularında uzmanlaşmış bir yargı sisteminin geliştirilmesi gerekmektedir. Kentsel saçaklanmaya yol açmayan planlama yaklaşımları benimsenmeli, parselasyon planlarının farklı taleplere cevap verecek niteliklerde arsa üretmesi sağlanmalıdır. Kentsel dönüşümün ekonomik, sosyal ve fiziksel boyutlarıyla bir arada ele alındığı, sürdürülebilir kentsel dönüşüm politikaları geliştirilmelidir. Ülkemizde güvenli, yaşanabilir ve afetlere hazırlıklı mekânların oluşturulabilmesi için afet, tehlike ve risklerini dikkate alan yönetim, yöntem ve yaklaşımların planlama sistemi ve yapılaşma süreciyle bütünleştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.        

     Çağdaş bir afet yönetim sistemine ulaşılması için tehlikeleri belirleyen, afet riskini analiz eden, riski azaltmanın alternatiflerini ortaya koyan, afet kalkınma ilişkisini gözeten bir yapı oluşturulmalıdır. Yerleşmelerde tehlike ve risk kaynaklarının tespiti, risk azaltma çalışmalarının kurumsallaştırılması planlara temel oluşturmak üzere, sakının planlarının, planlama sistemi ve diğer mevzuat ile bütünleştirilmesi sağlanmalıdır. Yerleşim alanları için küresel iklim değişikliği dahil tehlike haritaları ve mikro bölgeleme çalışmaları tamamlanmalıdır. Özel sektör inşaatlarında kapsayacak biçimde, yapı müteahhitleri için mesleki kurumsal yeterlilik ve belgelendirme sistemi getirilmelidir. Yapı denetim sürecindeki eksikliklerin giderilmesi için yapı denetim yasasında düzenlemelere gidilmesi, yapı denetim uygulamalarının etkinliklerinin artırılması ve yapı denetiminin yurt çapında yaygınlaştırılması gerekli görülmektedir. Yapıların iskân sonrası kullanımının belirli aralıklarla takibi ve kontrolü sağlanmalıdır.

     Planlama, mimarlık ve kentleşme bir kültür olgusudur. Doğal ve kültürel varlıkların, alanların korunmasında yetki, sorumluluk, koordinasyon ve yaptırımların açıkça tariflendiği ve ilgili diğer mevzuatla da uyumlaştırıldığı bir temel koruma yasal çerçevesi oluşturulmalı, bütüncül bir ülke, mekân ve kültür politikası hazırlanmalıdır. Koruma sürecinde yaşanan uygulama, denetim ve kaynak sorunlarını aşmak için güçlük bir koruma mevzuatının, iyi tanımlanmış ve özgünlüğe saygı gösteren uygulama araçlarının, etkin uygulama, denetim ve yaptırım mekanizmasının geliştirilmesi gerekmektedir. Her düzey ve kapsamdaki planlamada doğal ve kültürel varlıkların korunmasının öncelik oluşturduğu, bunların kaynak ya da kullanım değerinden önce varlık değeri olarak tanımlandığı bir yaklaşım benimsenmelidir. Yerel yönetimlerin koruma konusunda, yetkin ve yeterli uzman kadroları artırılmalı, yerel yönetimlerce hazırlanıp uygulanacak, koruma projeleri özendirilmeli ve koruma alanında çalışan sivil toplum kuruluşları desteklenmelidir. Koruma projeleri, sosyal kalkınma projeleriyle bütünleştirilmeli, mekânın yaşayanlarıyla birlikte korunmasını sağlayacak politikalar ve projeler geliştirilmelidir. Koruma amaçlı imar planları kent bütününe alt, üst kademe planlarla ilişkilendirilerek ele alınmalı, planlama ve projelendirme, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla birlikte değerlendirilmelidir. Planlama, mimarlık ve peyzaj mimarlığını bütünleştiren kentsel tasarım ülke planlama sisteminde yerini almalıdır. Ortak mekânlar, sağlık, estetik, çevre ve güvenlik boyutları da gözetilerek tasarlanmalı, kent merkezleri başta olmak üzere engelsiz yaya dolaşımı ve yeşil doku sürekliliği sağlanmalıdır. Tarihi kent merkezlerinin canlandırılmasına yönelik strateji, ilke ve esaslar belirlenmeli, her kentin sahip olduğu özgün değerler göz önüne alınarak kent merkezleri tasarım kılavuzları hazırlanmalıdır.

     Kentsel mekânın üç boyutlu tasarlanmasına yönelik plan uygulama araçları ve mekânsal standartlar geliştirilmelidir. Küresel iklim değişikliği konusunda süratle etkin bir politika geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. İklim değişikliği ve çevre kirlenmesine yönelik alınacak önlemler kentlerin sürdürülebilirliği ve yaşanabilirliğiyle yakından ilgilidir.

     Yerleşmelerde enerjinin aktif ve pasif kullanımında etkinliğinin ve verimliliğinin yükseltilmesi için, yerleşme ve yapı ölçeğinde plan ve projeler hazırlanmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ağırlık verilmelidir. Yerleşmelerin planlanmasında yerel enerji kaynakları araştırılmalı, enerji bütçesi yapılmalı, yerel sera gazı envanteri oluşturulmalı, sera gazı salınım oranlarının azaltılmasına yönelik eylem planları yapılmalı, kent ekolojisi ve yerel iklime uygun planlama, tasarım ve mimari geliştirilmelidir. Güneş enerjisinin yaygın ve etkin biçimde kullanımının teşvik edilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Yoksulluk, yaşanabilir kentlerin  önündeki en önemli engel ve tehdittir. Yoksulluk göç ve kentsel yığılma sorunu ile başa çıkabilmenin en önemli yolu, istihdam odaklı yerel kalkınma modellerinin geliştirilmesi ve uygulanabilmesidir. Son yıllarda ülkemizde bu amaca hizmet etmek üzere önemli adımlar atılmaktadır. Yaygın örgütlenme, sektörel ve yerel kümelenme, kapasite geliştirme, kamu üniversite özel sektör işbirliği, yerel halkın ve üreticinin refahını hedefleyen yatırım politikaları ve yerel kaynakların korunarak değerlendirilmesi önemli unsurlar olarak görülmektedir. Ayrıca, kırsal kalkınmayı destekleyecek tedbirlerin alınması gerekmektedir. Yoğun göç veren bölge ve şehirlerde istihdam olanakları artırılmalıdır. Kentlerde kadınlar, çocuklar, yoksullar, yaşlılar ve özürlülerin dışlanmadan ve güvenlik içinde yaşayabilecekleri ortamın oluşturulması, muhtaç durumda olan bütün kesimlerin sosyal yardımlardan daha fazla yararlanabilecekleri bir mekanizma kurulması ve yeni sosyal politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Yoksulluk ve sosyal yardımlar konusunda hizmet veren sorumlu kuruluşların, verilerinin birbirleriyle irtibatlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması ve her belediyenin kendi sınırları içinde yaşayan, sosyal hizmete ihtiyaç duyan nüfusu tespit etmesi ve bir veri tabanı oluşturması gerekli görülmektedir. Yoksulluğun kalıcılaşmasını önlemek için bu kesimlere ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetleriyle, sosyal konut sağlanması, gelir seviyeleri ve yaşam standartlarının yükseltilmesi hedeflenmelidir.     

     Ülkemizin sosyal ve iktisadi sorunlarının temel sebeplerinden birini, bölgelerarası gelişmişlik farklılıkları oluşturmaktadır. Bu farkları giderecek bölgesel kalkınma politikalarının oluşturulması gerekmektedir. Yeni bölgesel kalkınma politikalarında amaç, rekabet gücü yüksek bölgeler oluşturmaktır. Bölgesel sanayi kalkınma politikaları çerçevesinde ulusal ve uluslararası sermaye akışının kolaylaştırılması, yerel sermayenin harekete geçirilmesi ve fiziksel altyapının iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Ulusal, bölgesel rekabet gücünde yaşanan yetersizlikleri aşmak için yenilikçi sistemlerin geliştirilmesi ve kümelenme politikalarının desteklenmesi gerekmektedir. Yerel kaynakların tespiti, ilgili istihdam alanlarının oluşturulması, mesleki ve teknik eğitimin teşvik edilmesi ve kalifiye işgücünün talebe uygun şekilde artırılması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, yerel girişimciliğin ve KOBİ’lerin desteklenmesi gerekmektedir. Kalkınma planlarını esas alan ve kamu projelerine kaynak sağlanması konularında bağlayıcı bir belge olması gereken bölgesel kalkınma ulusal stratejisi hazırlanmalıdır. Kentlik bilinci, kentsel yaşamı ve yaşam kalitesini savunmayı ve sahiplenmeyi gerektirir. Kentlilerin yaşadıkları çevreye sahip çıkmaları, ancak bilinç düzeyinin artırılmasıyla mümkündür. Kentlerin özgün kimliklerinin korunması ve geliştirilmesi için, kente kimlik kazandıran yapı, mekân ve yaşama kültürüne önem veren politikalar geliştirilmelidir. Küresel miras ve ortak belleğe yer veren kent müzelerinin kurulması, kent belleğini ve kentli yaşamı zenginleştiren kültür ve sanat merkezlerinin desteklenmesi, meydanlar, tören yerleri, tiyatrolar, sergiler ve kültür sanat festivallerinin teşvik edilmesi gereklidir. Kentlerde bireylerin sosyalleşmelerini sağlayacak ortak etkinlik mekânlarının oluşturulması, mahalle ve sokak olgusunun canlı ve güçlü tutulması ve planlama ve tasarımda sosyal dinamiklerin dikkate alınması gerekmektedir.   Göç nedeniyle istihdam piyasasının dışına itilen kadınların, mesleki eğitim, kurs gibi olanaklarla kent ekonomisine katılımlarının sağlanması, kadın girişimci sayısının artırılması ve toplumda bu konuda farkındalığın yükseltilmesi gerekmektedir.    

     Bireylere çocukluk çağından başlayarak yaşam çevresine saygı ve özen gösterme sorumluluğu kazandırılmalıdır. Medya, kent kültürünün topluma kazandırılması ve toplumsal duyarlılık konusunda öncü ve kolaylaştırıcı roller üstlenmelidir. Sürdürülebilir kentsel gelişimin sağlanması ve yaşanabilir mekânların oluşturulabilmesi için yurttaş katılımı önemli bir araçtır. Yerel yönetimlerin, köy mahalle ölçeğinden başlayan katılımcı yaklaşım ve mekanizmalar geliştirmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Toplumda dezavantajlı grupların katılımcı süreçlerde dikkate alınması ve etkin temsiliyetin sağlanması gerekmektedir. Karar verme mekanizmalarında ve uygulamada katılım, saydamlık ve hesap verilebilirliğin artırılmasına yönelik önlemler alınmalı, yerel yönetim meclislerinin yapısı geliştirilmelidir.        

     Saygıdeğer katılımcılar, Kentleşme Şûrasında ele alınmış olan bu bildirgede yer almayan öneriler de dahil olmak üzere, şûra kararı niteliği kazanan tüm tespit ve öneriler kentsel gelişme stratejisi belgesi ve eylem planı kapsamında değerlendirilecektir. Şûra kararlarının hayata geçirilmesi ve izleme süreci bu planla başlatılmış bulunmaktadır. Yaşanabilir yerleşmelere ve kentlere ulaşma hedefi doğrultusunda, ülkemizin bu şûra ile somutlaştırdığı ortak akla uyduğumuz inancını bir kez daha vurgulayarak kamuoyuna saygıyla arz ederiz.”           

     * "Kentleşme Şurası Sonuç Bildirgesi", Genel Kurul Çalışmaları'ndan alıntılanmıştır. Detaylı bilgi için aşağıdaki Genel Kurul Çalışmaları ve toplam 3 ciltten oluşan Komisyon Raporları’na Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kütüphanesinden veya http://kentges.csb.gov.tr/kentlesme-surasi-2009-i-284 adresinden ulaşabilirsiniz.

  • T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kentleşme Şurası 2009, Genel Kurul Çalışmaları, 4 – 7 Mayıs 2009
  • T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kentleşme Şurası 2009, Komisyon Raporları, I. Cilt
  • T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kentleşme Şurası 2009, Komisyon Raporları II. Cilt
  • T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kentleşme Şurası 2009, Komisyon Raporları III. Cilt

UĞUR KENTSEL DÖNÜŞÜM